Salı, Ocak 03, 2006

İstanbul'u Geziyorum Gözlerim Açık...


Dünyanın her yanından turist olarak gelenlerin birçoğumuzdan daha fazla İstanbul'u gezdiğini, İstanbul hakkında bilgilendiğini düşünüyorum. Benden çok daha önce bunu düşünenler İstanbul içi ve çevresini tarihsel-kültürel olarak tanıtan ve konusunun uzmanlarının rehberlik ettiği turlar düzenliyor.

Ben de sözkonusu turların birkaçına bugüne kadar katıldım. İlerleyen zamanlarda da işin ehilleri ile İstanbul'u gezmeye devam edeceğim. İşte bu gezilerim hakkında kısa kısa notlar;


Adım Adım Beyoğlu-1

Rehberimiz öğretim görevlisi Sezai Gülşen, konusuna o kadar hakim ki yarım saatlik yemek molası dışında sabahın 10'undan, akşamüstü 6'ya kadar durmaksızın onu takip ederek Tophane, Galata, Karaköy'yı köşe bucak dolaştık.

Gezdiğimiz yapıların mimari özelliklerinden, tarihsel geçmişlerine, şimdiki kullanıcılarından, olası geleceklerine kadar bilgi dağarcığımızı büyüttük.

Tophaneden başlayan gezimizde Kılıç Ali Paşa Külliyesi, Kemankeş Caddesi yapıları, Türk Ortadoks Patrikhanesi ( kilisenin papazları ve cemaat bize çay ve kurabiye ikram ettiler ), Süryani Vaftizci Yahya Kilisesi, Rus Kilisesi, Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Saint Benoit Kilisesi ve Manastırı, Yeraltı Camii'ni gördük. Karaköy'e geldiğimizde Karaköy Palas, Ziraat Bankası Binası, Rüstem Paşa Hanı, Aşkenazi Tofra Begadim Sinagogu başlıca anlatım konularıydı.

Galata kapsamında ise Fatih Bedesteni, Sokullu Mehmet Paşa Camisi, Saliha Sultan Sebili ve Çeşmesi, Arap Camii, Voyvoda Caddesi, Kamondo merdivenleri, Ceneviz Podestanı, Saint Pierrre Hanı, Saint Pierre ve Paul Kilisesi, Beyoğlu ( İngiliz Hastanesi )'ni ve Galata Kulesi'ni inceledik.

Camii ve kilisesilerin hemen hemen hepsinin içine girerek içindeki cemaatler ile konuştuk. 15-20 kişilik bir grubumuza sık sık meraklı halk da katıldı.

Adım Adım Beyoğlu-2 de ise Galata Kulesi'nden Taksim Meydanına kadar olan Beyoğlu'nun üst bölümü tanıtılmakta.


Boğaziçi ve Yalılar

Boğazın her iki tarafındaki nefes kesen yalıları birbirinden ilginç hikayeleri ile tanımak istiyorsanız Prof. Dr. Murat Belge'nin rehberliğindeki bu geziye ilkbahar ve sonbahar aylarında mutlaka katılmalısınız.

Program sabah saat 10'00'da Kabataş'tan başlıyor. Gezi motoru Boğazın Avrupa kıyısı boyunca ilerleyerek öğlen vakdi Anadolu Hisarı'nda mola veriyor. Dönüş yolunda ise Anadolu tarafını yine ağzından bal damlayan Murat Belge'nin davudi sesinden dinliyorsunuz.

Hikayelerini dinleyeceğiniz bazı yalılar :

Marki Necip Bey Yalısı, Amucazade Hüseyin Yalısı, Ethem Pertev Bey Yalısı, Halil Ethem Paşa Yalısı, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Sait Halim Paşa Yalısı, Nuri Paşa Yalısı.....


Fener ve Balat

Fener ve Balat günlük gezimizin de rehberi Adım Adım Beyoğlu-1 gezisinde olduğu gibi öğretim görevlisi Sezai Gülşen'di.

Başlama noktamız eski Tekel fabrikası, şimdinin Kadir Has Üniversitesi oldu. 2005 Avrupa En iyi Restorasyon ödülünü almış olan üniversitenin içindeki inşaat esnasında şans eseri bulunan su kemerleri hepimizi çok etkiledi. Gördüklerimiz hepimizi "İstanbul surları içinde nereyi kazsak birşeyler çıkacak" diye düşündürdü.

Ardından Fener Rum Patrikhanesi, Gül Camii ( Ayia Teodosia Kilisesi ) Fener Rum Lisesi, Ayia Maria Kilisesini gezdik. Tarih boyunca ağırlıklı olarak Musevilerin yaşadığı Balat semtinde sokaklar arasında yürürken Agora Meyhanesi, Yanbol Sinagogları, Ahrida, Ferruh Kethuda Camii, Balart Sanat Evi, Rum Erkek Lisesi, Moğollar Meryemi Ayazması, Dimitri Kandemir Evi, Aya georgios Kilisesi, Aya Stefanoz Bulgar Kilisesi, Cibali, Cibalikapı, Ayakapı, Cibali Karakolu gördük ve rehberimiz tarafından sürekli bu yaşayan tarih hakkında bilgilendirildik. Gezimiz şu an restore edilmekte olan muhteşem Anemas Zindanları ile bitti.

Her katılılan İstanbul gezisi ile yaşadığınız şehri daha fazla hissetmeye başlıyorsunuz. Dilerim siz de Fener - Balat günlük gezisine katılacak zaman yaratabilirsiniz.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home